Dayımın Kızını Amdan Götten Kütür Kütür Siktim

Merhaba, ben Bulut. 32 yaşında, 1.77 boyunda sarışın ve seksi çok seven, evli bir erkeğim. İstanbul Pendik’te oturuyorum. Mesleğim ev, otel ve yat mobilyası üzerine. Dedim ya, seksi çok severim ve olmadık fantaziler peşinde koşarım. Ve şimdiye kadar istediklerimin çoğu gerçekleşti. Bunlardan biride şimdi size anlatacağım olay. Dayımın 18 yaşındaki kızı Gülşenle aramda gerçekleşti.

Dayımın kızı Gülşen köyden annemlere misafirliğe gelmişti. 1-2 ay kalıp gidecekti. Köyden gelmeden 6 ay öncede onu köyden biriyle sözlendirmişlerdi. Her neyse Gülşen geldi ve annemlerde kalmaya başladı. Bu arada Gülşenin mükemmel bir fiziği var. İri göğüsleri, dolgun kalçaları ve sütun gibi bacakları beni hep cezbetmiştir. Hatta daha önceleri köye gittiğimde 1-2 kez yanaşmaya çalıştım fakat pek oralı olmadı, ben de hiç üstelememiştim.

Bizim biraderle ortak bir atölyemiz var. Burada mutfağa yönelik hediyelik eşyalar falan da yapıyoruz. Atölyede bay bayan karışık çalışıyor. 10-15 gün geçtikten sonra bizim Gülşenin canı sıkılmaya başlamıştı. Bizimkilerde istersen atölyede takılabileceğini, hemde maaş bile alabileceğini söylediler. Bu fikir Gülşen’in hoşuna gitti ve bizimle beraber çalışmaya başladı.

Ben ara sıra Gülşene bizim eve de misafirliğe gelmesini sölüyordum, işte yengen gelsin diyor falan gibilerinden. O da, “Olur, bir akşamda size gelirim.” deyip geçiştiriyordu. Yine böyle bir gündü ve o akşam benim hanım annnesigillerde kalacaktı. Hatta beni de çağırdı, ben de, “Karıcım ben yorgun olurum, sen git, yarın seni baban getirir.” dedim. Hanım da, “Tamam.” dedi. Benim aklıma hemen şeytanlık düşmüştü, akşam paydosa yakın falandı, Gülşen’e, “Bu akşam bize geliyorsun, valla ayıp oluyor ha! İstanbula geldin, bizde kalmadan mı gideceksin? Hem yengen de çok sevinir!” diye takıldım. O da, “Tamam Bulut abi, bu akşam size geleyim bari.” dedi. Ben öyle sevinmiştim ki, tabii bunu Gülşene belli etmedim.

Paydos saati geldi ve herkes üstünü değişti ve çıktı. Gülşene “Hadi gidelim.” dedim ve bizde çıktık. Yoldan minibüse bindik. Bizim ev 10 dakika falan zaten. Minibüste giderken, ne yapsam nasıl etsemde bu akşam gülşeni siksem hesaplarının peşindeyim. Neyse eve geldik. Ben bahaneden zile bastım. Tabi kimse açmayınca kendi anahtarımla içeri girdik. Bu arada Gülşen benim hanımın evde olacağını tahmin ediyordu, “Yengem nerde? Evde yok mu?” diye sordu. Ben de şaşırmış gibi yaptım, “Alışverişe falan mı gitti acaba?” dedim ve cep telefonumu çıkardım. Yalandan hanımı arıyormuş gibi yapıp, kendi kendime biraz konuştuktan sonra kapattım, “Ya yengen annesigillerde imiş, siz oturun ben gelirim dedi.” dedim.

Gülşene, “Hadi sen duş al, atölyde üstün başın batmış.” dedim. Gülşen önce yok falan dedi, fakat ben üsteledim, “Ya olurmu öyle şey, duşunu alda bişeyler yiyelim hadi!” dedim. O da ısrarıma dayanamadı, “Tamam.” dedi. “Ben sana yengenin giyeceklerinden vereyim.” dedim ve yatak odasından bizim hanımın ipek sabahlığı ile atlet külot verdim. Ve Gülşen banyoya girdi. Bu harika bir fırsattı. Aradan 2-3 dakika geçince, tabi ben hemen banyonun kapısına gittim, anahtar deliğinden dikizlemeye başladım. Offff be!!! Gülşen tam karşımda çırıl çıplak soyunmuştu. Harika bir amcığı vardı, göğüsler desen o biçim, tam bir afetti bizim dayı kızı Gülşen. Anahtar deliğinden onu seyrederken, bir yandanda yarrağımla oynuyordum. Tabi benim yarrak kemik gibi olmuştu. Bu arada Gülşen de banyoda her yerini sanki okşayarak yıkıyordu. Amını tahminen 1-2 gün önce tıraş etmişti, amı kaymak gibi, lokum gibiydi, valla.

Derken dayı kızı banyodan çıktı. Üstünde benim verdiğim sabahlık vardı. Bana “Bulut abi, bu biraz acayip oldu, doğru dürüst giyecek birşeyler yokmuydu?” dedi. Ben de, “Sadece bunları bulabildim, aslında yakıştı sana. Sen geç içeri otur, ben de bir duş alıp geleyim.” dedim. Gülşen oturma odasına geçti. Ben de duşumu alıp içeri geldim, “Of çok yorulmuşum ya!” diyerek yanına oturdum. “Omuzlarım kopuyor sanki, omuzlarıma 2 dakika masaj yaparmısın zahmet olmazsa?” dedim. Gülşen de “Olur yapıyım Bulut abi.” dedi. Sırtımı döndüm masaj yapmaya başladı. Elleriyle omuzlarımı narin narin ovalıyordu. Ben de, “Böyle rahat değil.” deyip yere Gülşenin tam bacaklarının arasına oturdum. Gülşen devam etti. Gülşene biraz daha sert yapmasını söyledim. O da “Valla fazla anlamam, becerebildiğim bukadar.” dedi. “Dur ben sana göstereyim.” dedim ve birşey söylemesine fırsat vermeden hemen onun omuzlarını ovalamaya başladım.

Hemde ne ovalamak! Yavaş yavaş kollarına doğru, omuzlarına, sırtına doğru gezdiriyordum ellerimi. Gülşen sanki gevşemişti. Bir ara sordum, “Nasıl hoşuna gidiyor mu?” diye. “Evet, güzel yapıyorsun Bulut abi.” dedi. Sonra, “Gülşenciim, sen şöyle koltuğa doğru uzan, bak masaj nasıl olurmuş sana iyice göstereyim.” dedim. Gülşen, “Gerek yok Bulut abi, böyle iyi.” dedi. Ben fırsatı kaçırmak istemedim, “Hadi canım uzanıver, nolcak? Böyle bir masajcı bulmuşsun daha ne istiyorsun?” dedim ve Gülşeni koltuğun üstüne sırtüstü yatırdım. Ta ayak parmaklarından başladım masaja. Gülşen gözlerini kapamış, kendini salmıştı. Yavaş yavaş yukarıya doğru masaj yaparak geliyordum. Bacaklarını ovalarken üzerindeki sabahlığıda iyice sağa sola sıyırdım. Külodu görünüyordu. Benim yarrak dimdik olmuştu. Masaja devam ederek tam çatala yaklaştım. Bacaklarını hafif açmasını söyledim.

Gülşen hiç itiraz etmeden bacaklarını araladı. Sanki al bu lokum gibi amcık senin der gibiydi, onu istediğin gibi okşa, ye bitir, sik der gibiydi. Ben masaj bahanesiyle ellerimi ufaktan ufaktan amcığına dokundurup çekiyordum ve Gülşenden çıt çıkmıyordu. Bundan cesaret alarak iyiden iyiye amcığını ellemeye okşamaya başladım. Gülşen kendini iyice bırakmışmıştı. Fakat ikimizdende bir kelime çıkmıyordu. Ben artık bu iş tamam dedim kendi kendime ve sabahlığı üzerinden çıkardım. Off be! Ne harika birşeydi öyle, Gülşen önümde sere serpe yatıyordu ve heryeri meydandaydı. Sonunda bütün hayallerim gerçek oluyordu. Artık amcığını iyice avuçlamaya başlayınca, Gülşen ufaktan ufaktan inliyordu. Amını okşayarak elimi külodunun içine soktum. Aman tanrım! Yanıyordu amcığı. Daha fazla sabredemedim, külodunu aşağıya doğru sıyırıp çıkardım.

O ne muhteşem bir amcıktı öyle, lokum gibi! Hemen amcığını yalamaya başladım. Amcık dudaklarını, içini, dışını, her yerini yalıyordum. Yavaşça yukarıya doğru çıktım ve atletini de çıkarıp, göğüslerini yalamaya başladım. Boynunu, dudaklarını, göğüslerini, amını… Her yerini yalıyordum. Bu arada kendimde soyundum. Benim yarrak taş gibi olmuştu, parçalayacak delik arıyordu. Yarrağımı yavaşca Gülşenin amcığına sürtmeye başladım. Yarrağımın kafasını ıslatıp amının deliğine dayadım, ufak ufak sokmaya başladım. Biraz abanmaya başlayınca, Gülşen sessizliği bozdu ve “Bulut abi lütfen yavaş ol, şeyin çok kalın, acıtma.” dedi. O anda aklıma Gülşenin daha bakire olabileceği geldi, hemen durdum, yarrağımı çekip, “Gülşencim, daha önce yapmışmıydın?” diye sordum. O da, “Bir kere yapmıştım, köyde sözlümle.” dedi. Bakire olmadığına çok sevinmiştim, “Tamam tatlım, merak etme, acıtmam!” dedim.

Sonra yarrağımı tekrar amına yerleştirip, itinalı bir şekilde sokmaya başladım. Amının içerisi alev alev yanıyordu. Bu kız bu ateşle nasıl duruyordu inanamıyorum doğrusu. Nihayet sikimi sonuna kadar kökledim ve artık git gel yapmaya başladım. Ohhh be! Sonunda dayımın kızı Gülşeni altıma almış, kütür kütür sikiyordum. Kalçalarından kavradım, kendime doğru çektim, bacaklarını omzuma aldım ve şakır şakır sikmeye başladım. Gülşen dillenmişti birden, o Ahhh’lamaları, Ohhhh’lamaları duymalıydınız. Gülşen ellerini belimden kenetlemiş, beni sımsıkı kendine çekiyor, “Bulut abi harikasın, devam et, durma!” diyor başka birşey demiyor. Ben de alev gibi amına bastıkça basıyordum ve “Sen iste birtanem, seni sike sike mahvedicem!” diyerek amının içinde makina gibi gidip geliyordum. Az sonra Gülşen altımda inleyerek orgazm oldu.

Fakat ben boşalmamıştım daha. Sikimi amından çıkarıp, arkasını dönmesini söyledim. Birden irkildi ve “Ne yapacaksın Bulut abi?” dedi. “Birşey yapmayacam hayatım, sen dön arkanı!” dedim. Fakat Gülşen götünü sikmeye niyetlendiğimi anlamıştı, “Bulut abi, yengem gelebilir her an, hadi toparlanalım artık.” dedi. “Yengeni merak etme, annesigillerde kalacak bu gece!” deyip arkasını döndürmeye çabalıyordum. “Bulut abi, arkadan yaptırmadım daha, çok acıyormuş ordan!” dedi. Ne olursa olsun, kararlıydım, Gülşenin karpuzunu da yaracaktım. “Bana güven aşkım, herşeyi bana bırak, acıtmayacam!” dedim ve çevirip domalttım. Arkadan sikimi amına ve göt deliğine sürtmeye başladım. Sonra iyice tükrükleyip göt deliğine abanmaya başladım. Ben abandıkça o götünü benden kaçırmaya çalışıyordu.

Yarrağımın başını birdaha ıslattım ve daha sert abanmaya başladım. Yarrağımın birazı girmeye başladı, fakat bu arada Gülşen acıdan nerdeyse ağlayacaktı. Son bir hamleyle Gülşenin daracık götüne yarrağımı haşırt diye birden geçiriverdim. Tabi aynı anda Gülşen çığlığı bastı. Valla ölsede gebersede, dururmuyum artık? Götünü şakır şakır sikmeye devam ettim. Ta ki dizlerimin dermanı kesilene kadar siktim götünü ve içine boşaldım. O gece, sabaha kadar Gülşeni her pozisyonda siktim. Amından götünden, neresi denk geldiyse siktim. Mükemmel bir geceydi, öyle ki, ikimiz de zevkten öleceğiz zannettik.

Gülşen köye dönene kadar her fırsatta sikiştik. Akşam oldumu atölyede en son biz kalıyorduk ve en az bir posta sikşip öyle çıkıyorduk. Gülşen köye döndükten 3 ay sonra da sözlüsüyle evlendi. Aradan 2 yıl geçmesine rağmen, halen 10-15 günde bir bana telefon açar, beni özlediğini ve kocasının kendisini doğru düzgün sikemediğini söyler. Önümüzdeki ay köye gitmeye niyetliyim. Gülşeni bu sefer ıssız dağlara pikniğe götürüp, orda bağırta bağırta sikecem…

Hoşça kalın! (Şu anda bunları size anlatırken bile boşaldım.)