Komşumun 16 Yaşındaki Oğluna Siktirdim Kendimi

16 Yaşımdayken 31 Çektirdiğim Yarak! isimli hikayemde anlattıklarım, yıllarca o anları düşünerek mastürbasyon yapmamı sağlamıştı. Aradan yıllar geçmesine rağmen o anları unutamıyor ve inanılmaz zevkler alıyordum. Geçen bu zaman sürecinde aklıma takılan bir başka konuda, Soner abinin benimle ilgili hisleriydi. O kendisinden 5 yaş küçük ve cinsel deneyimi olmayan bir kıza mastürbasyon yaptırırken nekadar zevk almıştı acaba? Yıllarca hep bunu merak ederek yaşadım.

Artık evli bir kadındım ve hayatımda bazı sorumluluklar vardı. Kocamla çok mutluydum, her nekadar bazı geceler yataktaki erkeğin Soner abi olduğunu düşlesem de, kocamla evli olmak harika birşeydi. Evliliğimizin ilk 2 senesi maddi zorluklarla geçti. Kirada geçen zorlu 2 yılın ardından, kocamın ailesinin de desteğiyle bir ev aldık ve taşındık. Güzel bir evdi. Çocukluğumun ve evliliğimin ilk 2 yılının geçtiği yoksul semtlerden kurtulmuş, daha lüx bir semte, İzmir’in denizle iç içe güzel semti Küçükyalı’ya taşınmıştık. Evimizin balkonundan görünen güzel körfez manzarası ve sabahları içimizi açan deniz kokusuyla, kocamla günlerimiz mutluluk içinde geçiyordu.

Komşuluğun olmadığı bir yerde yaşamak, benim gibi insanların iç içe olduğu kenar semtlerde büyümüş bir kadın için biraz garipti belki, ama yine de hayatımdan memnundum. Komşusuzluktan sıkılmışken, apartmana giriş çıkışlarda selamlaştığım Eda hanım adındaki, benden 10 yaş büyük bir bayan içimi ısıtıyor, beni yaşadığım eve dahada bağlıyordu. Güler yüzlü, sevecen bir hanımdı ve onla sohbet etmek hoşuma gidiyordu. Defalarca birbirimizi davet etmemize rağmen, bir türlü gelip gitmek kısmet olmamıştı. Bu durum benim evde yumurtanın kalmadığı bir gün, Eda hanımdan ödünç yumurta almaya gitmemle son buldu. Bir kat altımızdaki evlerinin kapısına giderek kapıyı çaldım. Sanırım evde kimse yoktu, çünkü kapı açılmamıştı. Tam tekrar eve çıkıyordum ki, kapının tıkırtısıyla arkamı döndüm…

Kapı açıldığında biraz şaşkındım, çünkü kapıyı (sonradan 16 yaşına yeni girdiğini öğrendiğim) Serhat açtı ve “Buyrun?” dedi tebessümle. “Merhaba, Eda hanıma bakmıştım ben ama…” dedim. “Annem evde yok abla, markete kadar gitti, birazdan gelir!” dedi. Ben de, “Tamam canım, ben üst komşunuzum, yeni taşındık, adım Merve, daha sonra uğrarım, tekrar teşekkürler!” dedim. “Oldu abla, söylerim anneme!” dedi ve kapıyı kapattı. Güler yüzlü, kendince yakışıklı bir çocuktu Serhat, ilk görüşte kanım kaynamış, sevmiştim keratayı. Eve geldiğimde aklımda markete gidip yumurta ve diğer ihtiyaçlarımı almak vardı. Üstüme birşeyler giyip gideyim diye düşünürken, kapım çaldı. Kapıya koşup baktığımda, kapıdaki Eda hanımdı. Dışarı çıkmak için hazırlandığımdan altım giyinik olmasına rağmen üstümde sütyenimle geziyordum, “Bir saniye!” diye seslenip, kapıdan göğüslerim görünmeyecek şekilde sadece başımı çıkararak, “Pardon Eda hanım, giyiniyordum da, üstüm çıplak… Gelin siz, buyurun!” dedim.

Eda hanım gülümseyerek, “Önemli değil… Bana gelmişsiniz, Serhat söyledi.” dedi. “Evet evde yumurtam bitmişti de, o yüzden rahatsız etmiştim. Ama şimdi ben de markete çıkmak için giyiniyordum.” dedim. “Aaa, lafı mı olur canım, komşuyuz şurda, ben getireyim hemen, hem market kapanmıştır artık, boşuna gidersin!” dedi. Aslında gerçektende saat geç olmuştu, market akşamları saat 8.30 – 9 gibi kapanıyordu. “Peki ozaman, sağolun, ama olmadı böyle…” dedim. “Önemli değil, ben getiririm birazdan!” deyip aşağı kata yöneldi. Ben de kapıyı tam kapatmadan, üstüme birşey geçirmek için odama geçiyordum ki, odama girer girmez, Eda hanım koşar adım kapıya gelmişti bile, kapıyı tıklattı. Ben de, “Buyur buyur, kapı açık!” diyerek yine sütyenimle odamdan çıktım. Ama birden şok geçirmiştim. Çünkü gelen Serhat idi ve beni sütyenimle göğüsler fora bir şekilde görmüştü. Birden, “Ayy pardon!” diyerek, ikimiz de özür diledik ve ben odama kaçtım. Serhat da kafasını öbür tarafa çevirerek beklemeye başladı…

Hemen elime ilk geçen Body’yi üstüme geçirip dışarı çıktım. Serhat hemen, “Özür dilerim abla, sen gel içeri deyince ben de girmiş bulundum, annem yumurta yolladı!” deyip yumurtaları uzattı. “Asıl ben özür dilerim ablacığım, annen sandım seni!” dedim. Serhat ta tekrar, “Pardon abla!” deyip, geldiği gibi yine koşar adım evine gitti. O yaştaki çocuğa resmen göğüs şovu yapmıştım elimde olmadan. Ama benim üzüldüğüm konu o değil, çocuğu utandırmış olmamın verdiği burukluktu.

Aradan geçen zamanla, Eda hanımla samimiyetimiz ilerlemiş, artık ona abla diye hitap etmeye başlamıştım. Eda ablanın kocası genç yaşta vefaat etmişti ve oğlu Serhatla yaşıyorlardı. Eda abla bir muhasebecinin yanında çalışıyordu. Serhat ise Liseye gidiyordu. Okul tatil olduğu için Serhat evde yalnız kalıyor ve babasının erken vefaatı sebebiyle, insanlarla fazla konuşmayan, içine kapalı bir genç olarak zamanını geçiriyordu. Anlayacağınız çok az arkadaşı vardı ve tekbaşına Bilgisayar başında zaman geçiriyordu. Eda ablayla artık samimiyetimiz ilerlediği için, bana, bazı günler o yokken evine gidip Serhat’a yiyecek birşeyler hazırlayabilirmiyim diye sormuştu. Ben de, “Olur abla, ne olacak elime mi yapışacak!” diye kabul etmiştim.

Ertesi gün öğlen alt kata inip Serhat’a birşeyler hazırlamak kapıyı çaldım. Serhat açtı kapıyı, “Merhaba Merve abla, gel buyur, yemek işi sana kaldı ha, annem söyledi, zahmet olacak!” dedi. Ben de, “Yok canım olur mu öyle şey!” deyip içeri girdim. “Ne istersin? Ne hazırlayım sana?” dedim. Kıymalı makarnaya bayılırmış, yapmak için mutfağa girdim ve “Sen bak işine, ben hazırlarım!” dedim. Serhat teşekkür edip odasına gitti.

Yemeği hazırlamıştım. Serhat’a seslendim, “Serhatçığım makarna hazır, istediğinde yiyebilirsin, ben çıkıyorum eve!” dedim. Ama içerden cevap gelmedi. “Serhat?” diye ikinci seslenmemde de karşılıksız kalınca, usulca yarım açık olan kapısından içeri baktım. Serhat yatağına uzanmış, gözleri kapalı, kulağında kulaklıkla müzik dinliyordu. Üstündeki kolsuz tişörtten, yaşına göre kaslı kolları ve altındaki şorttan belli olan önündeki kabarıklık, yıllar önce Soner abiyle yaşadığım günleri aklıma getirmişti ve içim bir hoş olmuştu birden. Ses çıkarmadan bir süre izledim ve sonra kapıdan içeri bir adım girip, biraz daha yüksek bir sesle, “Serhattt!!!” diye seslendim. Bu kez duydu ve “Merve abla kusura bakma müzik dinliyordum!” deyip ayağa kalktı. Kalkmaz olaydı, ayağa kalkmasıyla birlikte, önünde, şortundan dışarı çıkmak istercesine duran o kabarık yarağı gözüme çarptı ve beni mahfetti. Gerçekten de Serhat’ın yarağı çok büyük görünüyordu. Yıllardır kocamla çok mutluydum, sex hayatımız da harikaydı, ama serhatın yarağı aklıma Soner abinin yarağını getirmişti ve çok tahrik olmuştum…

Yanıma gelerek teşekkür etti ve beni kapıya kadar yolcu etti. Eve döndüğümde içimde yıllar öncesinden kalan Soner abinin yarağının görüntüsü vardı. Ve amım sırılsıklam olmuştu. Hemen odama geçip, Soner abinin yarağını düşünerek, amımı okşamaya başladım. Hayalimde o koltuğun üstünde oturuyor, ben de yarağını yalayarak ağzıma alıyorum, emiyorum ve o da ağzıma, yüzüme, boynuma ve göğüslerime boşalıp bana sperm banyosu yaptırıyordu. Ama bu kez farklıydı, çünkü hayalimdeki yarak Soner abinindi, ama yüz Serhat’ın yüzü olmuştu birden. Ve bu beni dahada tahrik ediyordu. Hayalimdeki Soner abi modelinin yerini Serhat aldı, artık onun sikini yaladığımı hayal etmeye başladım ve hayalimde onun yüzüme boşalmasıyla, ben de sessiz sessiz, “Serhat sik beni! Sik beni Serhat!” diye diye boşaldım. Kendime geldiğimde bu düşündüklerimden utanmıştım, nede olsa artık evli barklı bir kadındım ve bu tür şeyler çocukluğumda kalmıştı. Artık kocamdan başka bir erkek düşünemezdim ve bunu küçük bir kaçamak kabul ederek duşa girdim.

Aradan birkaç gün geçmişti ve ben tekrar yemek hazırlamak için Eda ablanın avine indim. Serhat açtı kapıyı ve buyur etti, sonra herzamanki gibi odasına geçti ve ben mutfakta yiyecek birşeyler hazırladım. Bir ara Serhat’ı mutfağın kapısında gördüm. Gülümsedim ve “Ne dikiliyorsun orda?” dedim. O da gülümseyerek, “Hiiç… Seni izliyorum… Çok güzel kokular geliyor, ne pişiriyorsun?” dedi. “Tavuk sote yapıyorum!” dedim. Gelip tavaya baktı ve “Oooo gerçekten harika kokuyor!” dedi. Ama bu sırada arkamdan bana oldukça yaklaşmıştı ve sanki benim kokumdan bahsediyor, benim kokumu içine çekiyordu. Bu beni heycanlandırmıştı ve aklıma evde yaptığım mastürbasyon geldi. Serhat tavaya bakarken, “Çok güzel kokuyor, nefissss!” deyip biraz daha yaklaştı ve azda olsa popoma dokundu. Ben artık iyice ıslanmıştım. Acaba bilerek mi yapıyor diye düşünürken, “Abla ben duşa girsem ayıp olurmu?” dedi. “Yok ablacığım, neden ayıp olsun, bak işine!” diyebildim sadece.

Banyodan su sesi gelmeye başlamıştı. Ama ben hiçte iyi değildim, içimden bir ses gidip Serhat’ı röntgenlememi söylüyordu. İçimden sanki bir orospu konuşuyordu, (Serhat’ın yarağını merak etmiyor musun? Git ve bak!) diyordu. Daha fazla dayanamayıp banyonun kapısına gittim, anahtar deliğinden baktım ve tam karşımda, duşun altında 31 çeken Serhat’ı gördüm. Yarağı kocamandı ve hızlı bir şekilde okşuyordu. Bir anda amım sırılsıklam olmuştu, adeta şelale gibi akıyordu sularım. Dayanamadım ve delikten bakarken amımı okşamaya başladım. Altımda ince penye bir eşofman vardı. Sularımın eşofmanın önünü ıslatmasından korkuyordum ve biraz aşagı sıyırıp külodun üstünden okşamaya başladım. Serhat ta iyice hızlanmıştı. O anda içeri girip kendimi ona siktirmek için yanıyordum, ama cesaret edemiyordum buna. Bu düşüncelerin arasında Serhat’in boşaldığını gördüm ve o anda kendime gelip hızlıca toparlandım ve mutfağa kaçtım. Serhat banyodan çıkmış ve odasına girmişti. Aklımda onla yatmak vardı sadece, kendimi zor tutuyordum. Serhat’a, “Yemeğin hazır canım, ben çıkıyorum yukarı!” deyip, hemen kaçtım ordan. Eve geldim ve Serhat’in yarağını düşünerek matürbasyon yaptım, kendimi tatmin ettim.

Akşam üstü olmuştu, kocamın eve gelip beni sikmesi için sabırsızlanıyordum. Çünkü ancak kocamla bu azgınlığım üstümden gidecekti. Kocamı aradım ve “Aşkım ne zaman geleceksin?” dedim. Ama aksilik bu ya, “Hayatım bu gece biraz geç kalacağım, yetiştirmem gereken işler var!” dedi. Umutlarım yıkılmıştı ve çaresiz geç saatte de olsa kocamın gelmesini bekleyecektim. Saat daha 6 idi ve kocam eve erken geldiğinde bile 9 da anca evde oluyordu. Yani bu gece saat 11-12’ye kadar kudurmaya devam edecektim. Ben de gece için hazırlanmaya karar verdim, bir duşa girdim ve vücudumdaki bütün kılları aldım. Duştan çıkıp saçımı makyajımı yaptım ve kocamın sevdiği siyah iççamaşır takımımı giydim. Dantelli ve sexy bir takımdı, kocam beni böyle görünce deli gibi sikecekti. Üstüme de dizüstü eteğimi giydim ki, kapı çaldı. Saate baktım, 9.30 idi, kocam erken gelerek bana sürpriz yapmıştı. Üzerimde sütyenle kapıya koştum yine. Kapıyı açtım ve “Bekle 1 saniye, girme daha!” dedim. Ses gelmedi, bekliyordu. Eteğimi biraz yukarı çekerek koltuğun üstüne hafif domaldım. Çok sexy göründüğümden emindim ve şuh bir sesle, “Gel tamam!” dedim…

Ama birkez daha şok olmuştum, çünkü gelen yine Serhat idi. Çocuk içeri girdi ve ne oldugunu anlamadan öylece donakaldı. Ben de şoktaydım. (Bu Serhat’in evime ikinci gelişiydi ve beni yine yarı çıplak görüyordu. Ama bu kez farklıydı, çünkü ben de onu banyoda çıplak görmüştüm!). Gözüm hemen sikine kaydı. Siki kalkmıştı ve dışarı çıkmak ister gibi şortunu zorluyordu. “Pardon abla!” deyip kafasını öbür tarafa çevirdi. Ben de en yakın odaya kaçtım. İyice delirmiştim, ben kendimi ona siktirmemek için zor dururken, o sürekli yarı çıplak yakalıyordu beni. Odanın kapısına yaklaştı ve “Abla pardon yaa, yine kaza oldu! Annemden haberin varmı? Geç gelecekmiş te, yiyecek birşey varmı sende diye bakmaya gelmiştim!” dedi. Benden ses çıkmayınca, “Ama boşver abla, yemesemde olur, beklerim annemi…” dedi. Üzülmüştüm, sonuçta suç bendeydi, çocuk nerden bilsin onu kocam sandığımı.

“Bekle bekle!” dedim odadan çıktım, ellerimle göğüslerimi kapatıyordum. Onun ise siki halen sopa gibiydi. İçim iyice tuhaf oldu. O da bana bakıyordu. Güldüm ve “Alıştın artık beni böyle görmeye haa?” dedim. Güldüğüm için o da rahatlamıştı ve gülümsedi. “Gel mutfağa bakalım!” dedim. Artık tahrik olmamın da verdiği rahatlıkla ellerimi göğüslerimden çektim. Ama onun arkamdan popoma baktığını hissediyordum. İyice orospuluk damarlarım kabarmıştı, resmen istiyordum 16 yaşındaki çocuğu. Buz dolabının kapağını açtım ve eğildim. Önünde kısa eteğimden popomun göründüğünden emindim. Artık çok azmıştım, kafamı ona çevirip, “Yemek istediğin özel birşey varmı? Yoksa ben ne verirsem ona razımısın?” dedim gülümseyerek. Bakışları çok farklıydı, bana yıllar önce benim Soner abiye baktığım gibi bakıyordu. “Sen ne verirsen yerim Merve abla!” dedi, ama artık gülmüyordu. “Gel bakalım!” dedim. Yanıma yaklaştı. Ben halen eğilmiş bakıyordum. İyice yaklaştı ve artık tam arkamdaydı…

Kendimi ona doğru götürdüm ve popomu sikine temas ettirdim ve arkamı döndüm, “Ooooo Serhat, ne değiyor bana öyle?” dedim sexy bir sesle. Birşey diyemedi çocukcağız. Popomu sikine biraz daha bastırarak, “Nekadar kalın, sopa mı?” dedim. Serhat fazla dayanamadı ve belimden kendine çekti, iyice yerleşti siki götüme ve “Hayır merve ablacığım, o benim şeyim!” dedi. İyice azmıştım ve “Neyin Serhat? Söyle hadi!” dedim. Gözlerimde sikilmeye hazır bir bakışla ve sexy sexy söylüyordum bunu. Serhat delirmiş gibi bakıyordu ve “Yarrağım Merve abla!” dedi. Gülümsedim, “Ooo nekadar sert o öyle! Peki nereye değiyor şuan farkındamısın?” dedim. “Hayır Merve ablacığım, söyle nerene?” dedi. Sanki yıllar önce Soner abiyle yaşadığım an gibiydi herşey. Gözlerine baktım ve “Amcığıma değiyor canım!” dedim ve bir hamlede külodumu yana çekip, “Bak görüyor musun amcığımı? Yalamak ister misin? Hadi yala amcığımı!” dedim.

Serhat delirmişti, birden amıma yumuldu ve yalamaya başladı. “Oohh Merve abla, çok tatlı amın!” diyordu ve beni delirtiyordu. İyice kendimden geçmiştim ve dönüp sikini okşamaya başladım. Sonra sikini dışarı çıkarıp amıma sürüp başını ıslattım, artık içime girmeye hazırdı. Sikinin başını amımın deliğine yerleştirip, “Hadi!” dedim. Ve Serhat içime girip çıkmaya başlamıştı. Okadar kalın ve sıcaktı ki, dayanamıyordum. Yaklaşık 4-5 dakika o şekilde amıma pompalayıp beni boşalttı. O daha boşalmadan, “Yeter!” deyip ayağa kalktım ve “Şimdi sıra benim isteğimde!” dedim ve salona götürdüm, onu koltuğa oturttum. Siki kocamandı ve önümdeydi. Yıllarca Soner abiye yaptığımı hayal ettiğim ve son zamanlarda aynı şeyi Serhat’a yapmak için delirdiğim şeydeydi sıra. Sikinin başını iştahla emip yalamaya başladım. Serhat delirmişti ve “Oohhh, Merve ablamm benimm, karıcığımm benimmm!” deyip, saçımdan tutup ağzıma vermeye devam ediyordu. Ben de ona yıllar önce aynı Soner abiye dediğim gibi, “Sik beni Serhat! Amımı, götümü, ağzımı, heryerimi sikkk erkeğimmm!” diye inliyordum….

Serhat daha fazla dayanamadı ve şiddetli bir biçimde ağzıma yüzüme fışkırtmaya başladı. Ağzımdan çenemden akan spermler göğüslerime doğru süzülüyordu ve ben halen Serhat’ın yarrağını yalamaya devam ediyordum. Serhat’i boşaltmıştım, şimdi ben de boşalmalıydım. Onu yatırdım koltuğa ve amımı ağzına dayayıp sürtünmeye başladım. Saniyeler içinde ikinci kez boşalıp Orgazm oldum. Serhat’ın da ağzı yüzü amımın sularıyla yıkanmıştı…

Hemen kalktım, onu da kaldırdım ve “Birazdan kocam gelir, çabucak gitmen lazım aşkım!” deyip dudaklarından öpüp evine yolladım…